Para, Paranın öyküsü

Para, Paranın öyküsü


Para bir ülkenin özgürlük ve egemenliğinin en büyük ifadesidir ve tarih boyunca da güçlenen, kendini güçlü hisseden gerek şehir devletleri ve gerekse diğer egemenlikler, bunu kendilerine ait para basarak ifade etmişler, çevrelerine ve tarihe egemenliklerini ifade etmişlerdir.

Para denilince: önce madeni ve sonra kağıt para, yani banknot gelir. Ancak, önce madeni para ve sonra kağıt para bulunmuş ve kullanılmıştır.

Evet, gelelim paranın öyküsüne:

Yıl: MÖ.7’nci yüzyıl. Anadolu’nun batısında, büyük bölümde “Lydıa” denilen uygarlık egemenlik sürdürmektedir. Lydialılar: özellikle ege bölgesinde: dünyanın geri kalan ve bilinen bölgelerindeki halkları ile, büyük bir ticari faaliyet içindedirler ve bu faaliyetleri sonucunda zenginleşerek, gerek kültür ve gerekse ticari alanda büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir.

Her ne kadar geniş bir alana yayılmış olsalar da, esas merkezleri: Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgedir ve zaten başkentleri de, yine bu bölgedeki; günümüzdeki “Salihli” ilçesi yakınlarındaki “Sardes” şehridir. Anadolu’da, Hititleri ve Frigyalıları takiben, kral Giges zamanında, MÖ.687 yılında, bağımsız bir devlet kurarlar. Kral Giges, biraz önce sözünü ettiğim gibi, ülkenin sınırlarını genişletir ve Kızılırmak’a kadar uzanır.

Tüm bu büyüklük ve azametin başlıca sebebi: geliştirilen ticari faaliyetlerdir, ancak bu ticari faaliyetlerde, o döneme kadar uygulanan “karşılıklı değişim” sistemi, insanları mutlu etmemektedir ve bunun üzerine: MÖ.5’nci yüzyılda: Kral Giges döneminde: tarihte ilk para olarak kabul edilen ve ticarette kullanılan para ortaya çıkmıştır. Bu madeni külçe: yumurta şeklinde, kenarları yassı ve birbirine eşit büyüklüktedir. Üzerinde ise: Lidya kralının arması olan “kartal başı” görülmektedir. Ancak, bu metal külçelere: para denilmemektedir. Altın, gümüş, nikel, tunç ve aliminyum gibi çeşitli metal karışımlarından üretilen bu külçeler: ticarette, yeni değişim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Külçelerin oluşturulmasında kullanılan bu metaller ise: başkent Sardes şehri içinden de geçen ve sularında altın aktığı bilinen “Paktalos ırmağı” kıyısında yaşayan Lydyalılar tarafından, bu ırmağa serilen koyun postlarını, akşam olup geri alıp taradıklarında elde ettikleri altın parçalarıdır.

Takip eden dönemde: Kral Kroisos döneminde, elektron olarak değil, ayrı ayrı, altın ve gümüş olarak basılmaya devam edilmiştir.

Evet: tarihte ilk para, böylece Lydyalılar tarafından bulunmuştur ve bu durum, o dönemlerin ünlü yazarı Heredot tarafından yazılı kayıt altına alınmıştır. Çünkü: daha önceki dönemlerde de, gerek Anadolu havzasında ve gerekse Mısır ve Asur yörelerinde; paranın kullanıldığına dair çeşitli belirtiler bulunmasına rağmen (özellikle Asur hükümdarı Sennasherib döneminden yani MÖ.700 yıllarından kalma, gümüş külçeler bulunmuştur) , bunlar hakkında, herhangi bir yazılı kaynakta, somut bilgiler bulunmamıştır ve bu yüzden, tarihte ilk paranın Lydyalılar tarafından bulunduğu kabul edilmektedir.

MÖ.180 yıllarına gelindiğinde, bu kez, Romalılar, ilk gümüş parayı basıp kullanmaya başlamışlardır.

İslamiyette ise, ilk para: 639 yılında, Hz. Ömer döneminde bastırılmış ve kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise, ilk para: Orhan Gazi döneminde, gümüş akçe olarak bastırılmıştır. Bu paranın bir yüzünde “Mücahidün Sebillilah Sultan Orhan” ve diğer yüzünde “Duribe fi Bursa” yazılıdır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra, o döneme kadar kullanılan gümüş akçeler yerine, altın sikke bastırmıştır. Dünyanın ilk büyük darphanesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul-Simkeşhane bölgesinde kurulmuştur.

İşte, madeni paranın tarihi süreç içinde, ortaya çıkışı ve gelişimi bu şekilde olmuştur. Bu arada, para elbette, yalnızca madeni paradan oluşmamaktadır. Paranın bir de “kağıt para” yani “banknot” boyutu bulunmaktadır.

Tarihte ilk kağıt para: 806 yılında, Çin’de yapılmış ve kullanılmıştır. Ancak, yine, bu tarihten önce de, yine Çin ülkesinde, deri üzerine basılmış, kağıt paranın kullanıldığı ileri sürülmektedir. Ancak, bilinen kayıtlar, 806 yılına aittir.
Batıda ise ilk kağıt paralar: 1690 yılında, Amerika’da basılmış ve kullanılmıştır. Avrupa’da ilk kağıt para ise; 1660 yılında, İsveç ülkesinde basılmış ve kullanılmıştır. Ülkemizde ilk kağıt para ise: Sultan Abdülmecit döneminde, 1840 yılında “Kaime” adıyla basılarak kullanılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise, 1924 yılında, 100 paralık kağıt paralar basılmıştır. Para kelimesi, dilimize Farsçadan geçmiştir ve kökeni “pare” yani “küçük parça”dır.

Ülkemizde, bence para konusunda en büyük devrim: 1983 yılında çıkarılan bir kanunla getirilen serbestlik ile yaşanmıştır. Çünkü, o tarihe kadar, ülkemizde yaşayan insanlar, üzerlerinde yabancı para birimi bulunduramıyorlardı ve yabancı paranın değeri, devlet tarafından belirleniyordu ve bu kanundan sonra: yabancı para bulundurmak serbest hale gelmiştir. Bu arada, son yıllarda, ülkemizdeki bir uygulama sonucu, paradan 6 sıfır silinmesi ve yeni para sistemine geçilmesi, paramızın gerek gururu ve gerekse hesaplanması açısından yine bir devrim olarak tarihe geçmiştir.

Evet, günümüzde, dünya üzerinde yürürlükte olan para birimi, yaklaşık 160 civarındadır.

Günümüzde, dünya üzerinde yürürlükte olan, para birimi: 160 civarındadır.

Aranan kelimeler:

19 Ocak 2012
bosluk

cumhuriyet tarihi Son Yazılar FriendFeed
kişi siteyi ziyaret etti