1963 yılının, Şubat ayında, Ramazan dönemi. Soğuk ve karlı bir Ankara günü yaşanmaktadır. Saat: 15.30 civarıdır.
Derken, birden, Ulus meydanı bölgesinde büyük bir gürültü ve ardından patlama duyulur. Ardından, büyük alevler ve dumanlar, gökyüzünü kaplar ve Ankara’nın birçok yerinden görülür.
Sonra anlaşılır ki: havada çarpışan iki uçak; Ulus semtine düşmüştür.
Daha sonra: olayın ayrıntıları ortaya çıkar.
Ankara’da: bez kanatlı uçaklar, Cumhuriyetin ilk yıllarında, günümüzdeki Tandoğan Meydanının bulunduğu yerdeki meydana inerlerdi. Daha sonra Etimesgut Havaalanı ve sonunda, Esenboğa Havaalanı hizmete girer.
Lübnan Havayollarına ait: Londra’dan Beyrut’a gitmekte olan yolcu uçağı: benzin almak üzere, Esenboğa havaalanına iniş için tur atarken, Ankara üzerinde keşif uçuşu yapan: Türk askeri nakliye uçağı ile havada çarpışırlar. Bunun üzerine, her iki uçak, Ulus semtine düşerler. Lübnan yolcu uçağı: Ulus Zincirli camisi yukarısında, Hükümet Caddesindeki Kuyulu Kahvenin yerine yapılmış olan Ticaret Han ile Sebze Hali arasındaki alana düşer. Askeri uçak ise: Bent Deresi caddesi üzerine düşer.
Yolcu uçağında bulunan: 17 mürettebat ve uçakların düştükleri yerlerde bulunan 87 kişi ölür. Yaralı sayısı ise, çok daha yüksek miktarlardadır.
Özellikle: günümüzdeki Oğultürk Han’ın bulunduğu yerdeki, 2 katlı binada hizmet veren “İstanbul Bankası”nın şubesinde bulunanlar, gerek müşteriler ve gerekse çalışanlar demir pencerelerden dışarı çıkamamışlar ve yanarak-boğularak ölmüşlerdir. Çünkü, Lübnan uçağı, tam bankanın giriş kapısı önüne düşmüştür. Yangın merdiveni bulunmadığından, bankadan çıkış mümkün olmamıştır.
Zaten: Zincirli camisine düşse imiş: o sırada, namaz kılmakta olan yüzlerce kişinin ölmemesi mümkün değildi.
Ticaret Han üzerine düşen uçak: Ticaret Han ile, hemen yanındaki Raşit Efendi Apartmanı arasında, büyük bir çukur açılmasına neden olur. Uçağın yanmış aksamı ve tekerlekleri, çevreye yayılır. İtfaiye, derhal olaya müdahale eder ve köpük sıkarak yangını söndürmeye çalışır. Çünkü: düşen uçağın akaryakıtı, düştüğü bölgeyi tamamen bir alev topu haline getirmiş ve çıkan kara dumanlar, Ankara’nın birçok yerinden görülmektedir.
Bu kaza: tüm Ankaralıların belleklerine yerleşmiştir. Çünkü: olay, ancak saat: 19.00’da radyolar kanalıyla halka yansıtılır ve birçok Ankaralı, o ana kadar evine ulaşamayan yakınlarının telaşına düşer.
Düşünebiliyormusunuz, herhangi bir nedenle, Ulus’ta dolaşan, gezinen insanlar, tepelerine bir uçak düşüyor ve yanarak, feci şekilde ölüyorlar. Peki ya yakınları. Kendilerini bekleyen yakınları, ölüm haberini alınca, elbette bu olayın unutulmaz sonuçları insanları yoğun şekilde etkiliyor.
Evet: olayın sonrasında, 87 kişi, Ankara’da; Cebeci Mezarlığında defnedilmiş ve diğer birçok cenaze, memleketlerine gönderilmiştir. Takip eden günlerde, hastanelerde tedavi altında bulunanların da ölmesiyle, toplam ölü sayısı: 120 olarak ortaya çıkmıştır.
1963 senesi Bu Facianın olduğunda BİZ
Ulus Büyük PTT yanında Ankara 1. Erkek Sanat Enstitüsünde Resim dersindeydik.. Saat: 15.30 …Hocamız Serbest çalışmada bir resim yapın demiş Ben de ne yapayım diye pencereden dışarı bakıyordum.. Birden 2 uçağın Havada çarpıştığı Anı gördüm.. Bağırmışım… Hocamız hemen Müdür e haber verdi.. Okulu tatil ettiler.. Biz doğru uçakların düştüğü Yangın yerine….. Sonradan öğrendiğimize göre 120 kişi ÖLMÜŞTÜ….
👇👇👇
Teşekkürler
1945 doğumluyum..ucak kazası sırasında 18 yaşında lise son sınıf öğrencisi idim..çok meraklı olduğum için 19 mayıs stadyumunun dış sahasında o tarihteki Ordu Milli takımının antremanını seyrettim.(yanılmıyorsam Can Bartu vardı).Neyse ordan çıktım Eskı BMM önunde Ulusa çıktım ve o zamankı tam Anafartalar Caddesi girişindekı Belediye Başkanlıgı karşısındak ,Samanpazarı yönunden geli bent deresinde Güiverene gidecek otobusu durakta beklemeye başladım.Bu dedigğim uçkların çarpışıp,geçtıgım yere düşmesinde 5 dakıka önceydi..Durakta beklediğim sırada muazzam bır patlama ile herkes gibi göğe baktıgımda uçağın yanan gövdesi Halın üzerinden doğru Hacı Bayrama gide yolun girişine düştü.O gök yuzun yükselen korkunç dumanı ve yukardan yağmur gibi inen parcaları gorunce herkes gibi bende Bentderesine doğru kaçtım..Herkes gibi ben de o günki TABAKHANE camısine daldı..o anda cemaat ikindi namazındaydı.camiden çiktığımızda tam caminin önunde yolda uçak tekerleği vardı..tekrar ulusa yöneldiğimizde tam bır can pazarı yaşanıyordu kı..oly yerine artık yanaşmak mümkün değildi…
recep sönmez abi anlattığın şey 5 sezon ard arda dizi çıkarır helal olsun
ben uçagın düştügü zaman 14 yaşındaydım esatda bir berberde çalışmaktaydım .saat 19.yada 20 cıvarında ulusa gittim enkazın etrafını güvenlikciler çevirmiş ti
Yalnız, o saatte, cemaatle kılınan ikindi namazı bitmişti. Millet, iftara yetişmek için evlerine gidiyordu. yani, zincirli camide, yüzlerce kişi ölmezdi