Seikilos Mezar yazıtı:
1882-1883 yılları arasında, en büyük arkeoloji hırsızları çetesinden oluşan yol mühendislerinin Aydın-İzmir demiryolu yapımı sırasında, yine bir tarih hazinemiz bulunur.
Demiryolu inşası sırasında, Tralleis antik kentinde: MÖ.200 ve MS.100 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen, Seikilos isimli bir şahsın; karısı veya oğlu Euterpe’nin mezar taşında; taşa kazınmış halde “notalar” görülür ve bunların, tarih sahnesinde, bilinen ilk müzik parçasının notaları olduğuna inanılır. Çünkü: Pergamon krallığına bağlı bir kent olan Trailes’de: her yıl “Athena” ve “Eumeneia”da olduğu gibi, Pergama krallarının onuruna, düzenli olarak dinsel içerikli oyunlar ve müzikal şenlikler düzenlenirmiş.
O sırada demiryolu şirketinin müdürü Edward Purse’dir. Mezar yazıtı: bir şekilde, Purse’nin eline geçer.
Mezar taşı: sütun gövdesi şeklindeki bir mermer kolonun üzerine kazınmış, iki bölümden oluşmaktadır. Antik Grek müzik notalı lirik şiir, şarkı sözü notaları ve mezar yazısı: alt alta yazılmıştır. Yani: tamamen müzik kompozisyonu şeklindedir ve dünyada müzikal nota olarak bilinen en eski yazılı kayıt kalıntısıdır.
Yazının transkripsiyonunda: müzik sözleri, harflerle sembolize edilerek, kısa bir müzik notası ortaya çıkarılmıştır. Müzik: MÖ.2’nci yüzyılda, Phrgia’da bilinen nota sistemine uygun yazılmıştır.
Şiiri oluşturan sözler: 6/8 lik nota ölçüleriyle ezgiye dönüştürülerek batıda müzik marketlerde özgün müzik olarak müzikseverlere sunulmuştur. Grekçe olan şiirin, Türkçe sözleri şu şekildedir: “Yaşadığın sürece dertsiz-tasasız ol. Hiçbir şeyin, seni üzmesine izin verme. Hayat çok kısa. Ve zaman her şeye gebedir.”
Evet, kolonun alt kısımları oldukça eğri-büğrü olduğundan, Mss. Pulse tarafından düzgün bir şekilde kestirilmiştir. Ancak, bu kestirme sonucunda, yazıtın en alt kısmında tamamlanmamış satırı da yok olmuştur.
Seikilos mezar taşı: bulunduktan sonra, İzmir’e götürülmüş, De Joung isimli şahsın, özel koleksiyonunda uzun süre muhafaza edilmiştir. Çünkü: bu şahıs, mezar yazıtını bulan Purse’nin kızı ile evlidir ve İngiliz gemi sahibi bu şahsın, İzmir yakınlarında, Buca’da bir vilları bulunmaktadır. Mezar anıtı: 1923 yılındaki Kurtuluş Savaşı dönemine kadar, onların bahçesinde bulunur. Ama, Kurtuluş Savaşı sonucunda ülkemizin düşmandan temizlenmesi sürecinde, korkarlar ve mezar anıtını yurt dışına yollarlar. Şubat 1954 tarihinde: İsveç-Stockholm Hollanda Büyükelçisi olan Hollandalı diplomat W. Daniels; kendisine kayınvalidesinden miras kalan bu mezar yazıtını: satışa çıkarır. Kopenhag Üniversitesi Klasik Filoloji Bölümünde görevli Prof. C.Hoeg; satışa katılır, kolonu inceler ve dönüşünde Carlsberg Vakfı’na verdiği rapor sonucu, eser, 1966 yılında satın alınır.
1923 yılından sonra yurt dışına kaçırıldığına inanılan kalıntı: 1966 yılında Danimarka-Kopenhag Müzesine taşınmış ve sergilenmeye başlanmıştır.