MÖ.550-480 yılları arasında yaşamıştır. Doğa filozofu ve geleneksel olarak batı dünyasının ilk filozofları olarak kabul edilen, üç düşünürün sonuncusudur.
Düşünceleri, ilkçağda çok etkili olmuştur. Özellikle: öğrencilerinin her yöne dağılmaları, düşüncelerinin yayılmasında çok etkili olmuştur. Bir fizikci ve doğa bilimcisidir. Öncelikle doğa olayları ile ilgilenmiştir. Doğa olaylarını, bir doğa bilimcisi gibi açıklamak istemiştir. Doğada; canlı-cansız ayırımını yapan ilk düşünürdür.
Ona göre: herşey havadır. Nasıl ki, hava olan ruhumuz, bizi bir arada tutuyorsa, tıpkı onun gibi, tüm kozmosu da hava bir arada tutmaktadır. Uzaysal varlığın, tek yaradanı havadır. Varolan herşey, varlığını havaya borçludur. Hava olmadan yaşam olurmu? diye sorar. Havanın, durum değiştirmesinden ateş doğar. Hava sıklaşmaya başlayınca: bulut, su, toprak ve taş haline gelir.
Ona göre: hava, tanrı olarak kabul edilmelidir. Çünkü: hava, yaratan bir özelliğe sahiptir. Böylece: doğayı tanrı olarak kabul eden ilk düşünürdür. Dünyanın, büyük hava boşluğunda, bir yaprak gibi sallandığını kabul eder. Ona göre, dünya, hava içinde yüzüp durmaktadır.