Cemre: aslında, günlük yaşamımızda belki sık sık karşılaştığımız bir kelime. Yaşı biraz ileri olanlar; bu kelimeye nispeten aşina, ancak özellikle genç nesil, bu kelime hakkında bilgi sahibi değil. Kelime: daha çok bir meteoroloji olayına ait, ancak: elbette modern meteoroloji bilimiyle bir ilgisi yok. Daha çok, yaşı ileri insanlar tarafından bilinen ve kullanılan bir kelime. Bu yüzden: “cemre” kelimesi ve ifade ettiği anlam hakkında, kısacık bilgi vermek istiyorum.
Evet: “cemre” kelimesi, kökeni: Arapça. Arapça kelime anlamı ise: “kor” yani “ateş”. Halk arasındaki kelime anlamı ise: sıcaklığın artması.
Kelime arap kökenli olduğundan: arap kültüründeki çıkış noktasına değinmek gerekirse: Araplar: yaz aylarında yüksek kesimlerde yaşarken, kış aylarında, düzlüklere inerlermiş. Düzlük yerlerde: ortada büyükçe bir çadır kurulur ve bu çadırda yaşarlarmış. Bu büyük çadırın, hemen dışında, küçükbaş hayvanlar bir halka şeklinde yerleştirilirmiş. Bunun dışında ise, develer, ikinci bir halka olarak barındırılırmış. Araplar: kış geldiğinde, çadır içinde kendileri için, dışarıda ise, birinci halka ve ikinci halkada olmak üzere, üç ateş yakarlarmış. Baharın gelmesiyle: bu ateşler, yedişer gün ara ile, dıştan içeriye doğru söndürülürmüş. Yani: ateşlerin söndürülmesi, havaların ısınması ve baharın gelmesini işaret edermiş.
Bizim kültürümüzde ise, “cemre” şöyle belirlenmektedir. Eski dönemlerde, bir yıl, iki bölüm olarak bilinirmiş. 365 günlük yıl: yarısı kış ve yarısı yaz olarak kabul edilir ve Kasım ayı, bu yıl’ ı, tam ortadan ikiye bölermiş. Zaten: “kasım” kelimesinin, arapça anlamı “bölen” dir. Söylediğim gibi, Kasım kış olarak bilinir ve 179 gün sürermiş. Hızır olarak bilinen “yaz” ise, 186 gün sürermiş. Kış mevsimi: 8 Kasım tarihinde başlar ve 6 Mayıs tarihinde bitermiş. Burada: 6 Mayıs’ın da bir anlamı var. 6 Mayıs tarihi: Hıdrellez olarak bilinir ve “Hıdır” denen “Yaz” döneminin başlangıcını ifade edermiş.
Evet, her ne kadar günümüz için, bunları bilimsel yöntemlerle açıklamak zor olsada, bu tür meteorolojik verilerin ve olayların: birçok yıllık geçmiş tecrübe, bilgi ve birikimler sonucu oluştuğunu unutmamak gerek. Ama: diğer yandan, özellikle son yıllarda yaşanan meteorolojik olayların ve özellikle küresel ısınma gibi sıkıntıların, bu tür yüzlerce yıldır aynı periyodu izleyen olayları da olumsuz etkilediği kesin.
Ben yine de: ilkbaharın başlangıcı olarak kabul edilen ve yedişer gün arayla gerçekleşen cemrelerin sırasını ve tarihlerini vermek istiyorum.
Cemrelerden ilki: 19-20 Şubat tarihleri arasında havaya düşer, sonraki ise, 26-27 Şubat tarihlerinde suya ve son olarak, 5-6 Mart tarihlerinde, toprağa düşer. Yani: önce hava, sonra deniz ve en son olarak toprak ısınır. Hatta: toprağın ısındığının belirtisi olarak, çoğu yerde, topraktan gökyüzüne yükselen nem görülür. Toprak ısındığında ise: tohum atılır, ekim ve dikim yapılır.
Evet, cemre işte bu. Biraz önce söz ettiğim gibi, her ne kadar son yıllardaki küresel ısınma ve olumsuz atmosfer şartları, meteorolojik olayları etkilese de, cemreler: yüzlerce yıllık takip, tecrübe ve gözlem sonucunda oluşmuş değerlerdir.Yani: dünyanın dengesine bağlı olarak, ısınmayı ifade eder.