Kendisi, MS 3’ncü yüzyılda, Patara bölgesinin küçük bir köyünde, zengin bir buğday tüccarının oğlu olarak dünyaya gelir.
Ebeveynlerini genç yaşta hastalık nedeniyle kaybeder.
Ardından bütün mal varlığını: hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç kişiler için kullanır.
Hayatını iyilik yapmaya adamış, sahip olduklarını yoksullarla paylaşan ve yardımlarını gizli olarak pencere veya bacalardan hediyeler bırakarak gerçekleştirir.
Aziz Nikolaos genç yaşta, Myra episkoposu olur.
Ardından çok seyahat etmiş ve duaları ile denizcileri birçok kazalardan korumuştur.
Akdeniz’de büyüklü küçüklü bütün teknelerde, Aziz Nikolaos’un resmi veya ikonası asılmış, sefere çıkarken “Dümeninizi Aziz Nikolaos tutsun” dileklerinde bulunulması gelenek haline gelmiştir.
Katolik, Ortodoks ve Anglikan kiliseleri tarafından önemli bir “Aziz” olarak kabul edilir.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde Noel Baba’ya adanmış, 2000 civarında kilise bulunur.
1955 yılında, Antalyalı bir kısım turizmci, PTT işbirliğiyle üzerine Noel Baba pulları yapıştırılmış, Antalya kartpostallarını tüm dünya devlet adamları ve önemli kurumlarına, yılbaşında postaladılar ve Demre’de bulunan Noel Baba kilisesinin tanınmasını sağladılar.
Bunun üzerine, Amerika’da da sevilerek New York şehrini koruyan azizlerden biri olarak kabul edildi.
Santa Klaus ismiyle tanındı.
Hollanda’da “Sinterkoas”, Fransa’da “Pere Noel”, İngiltere’de “Father Christmas” ve Almanya’da “Heilige Nikolaus” isimleriyle tanınır.
Gelelim Noel Baba Efsanesine:
Demre’de bir zamanlar, St Nicholaus Kilisesi yakınlarında, bir fakir baba ve üç kızı yaşarmış.
O devirde, hiçbir kız çeyizi olmadan evlenemezmiş.
Yoksul baba, o kadar çaresizdir ki kızlarını nasıl evlendireceğini düşünür, bir türlü çare bulamazmış.
Soğuk bir Noel gecesi, üç kız kardeş odalarında oturmuş, nasıl evleneceklerini konuşurlarmış.
Kızlardan en büyüğünün aklına, kendini esir pazarında satarak elde edilecek para ile diğer kız kardeşlerine çeyiz düzme fikri gelir.
Bu düşüncesini diğer kız kardeşlerine açar.
Diğer kız kardeşleri, buna karşı çıkarlar.
Her biri, kendisini esir pazarında satarak, elde edilecek para ile diğer kız kardeşlerinin evlenmesini ister.
Bu sırada, evin açık penceresinden, bu konuşmaları duyan Aziz Mikolaus, bu yoksul aileye yardım etmeye karar verir.
Kiliseden getirdiği bir kese altını, açık olan pencereden evin içine atar.
Tarih: 25 Aralık’tır.
Kızlar, İsa’nın doğduğu gece bir mucize olduğuna inanırlar.
Böylece büyük kız evlenir, sonra ikinci sıradaki kız için de pencereden bir kese altın atılır ve kız evlenir.
Ancak, Aralık ayı oldukça soğuktur.
Pencereler kapalı olduğu için en küçük kız için Aziz Nikolaos, bu kez evin çatısına tırmanır ve bacadan aşağıya bir kese altın atar ve küçük kızın da evlenmesini sağlar.
Bunun üzerine, her yıl Myra halkı, 25 Aralık tarihinde pencereleri ve kapılarının önünde: altın, elma, çerezler, çocuk oyuncakları bulmaya başlarlar.
Aziz Nikolaos, yardım ettiği kişilerin kendisine şükran borcu olmaması için yaptığı yardımları gizler.
Noel Baba’nın ölümü:
Kaynaklara göre, Aziz Nikolaos, 6 Aralık 365 yılında, 65 yaşında ölür.
Öldüğünde, Demre Aziz Nikolaos kilisesine defnedilir.
Ancak, MS 6’ncı yüzyılda, bu eski kilisenin üzerine, dönemin İmparator I. Justinianos tarafından yeni bir kilise inşa ettirilir.
Ancak bu yeni kilise yapılırken, eski kiliseden kalma bir bölüm muhafaza edilmiştir.
Hatta, MS 529 yılındaki depremde, eski kiliseden kalma bu bölümün herhangi bir hasar görmediği tahmin edilmektedir.
MS 8’nci yüzyılda bu kilise bilinmeyen bir nedenle tahrip olur.
1034 yılında bu büyük kilise, Arap donanması tarafından Demre’nin bombalanması sırasında hasar görür.
1042 yılında ise İmparator IX. Konstantin Momonakhos (1042-1055) ve karısı Zoe tarafından, günümüzde görülen kilise yaptırılır.
1042 yılında yapılan kilisenin içinde, Aziz Nikolaos’un kemikleri, bir lahit içinde muhafaza ediliyordu.
Evet, Şimdi Mezarın Soyulması:
Deniz yolu ile Kudüs’e giden hacılar, yolları üzerinde Myra’nın limanı Andriake’ye uğrar ve bu limandan Aziz Nikolaos’un gömülü olduğu Sion Manastırına ulaşıp hacı olurdu.
20 Nisan 1087 tarihinde, bir kısım İtalyan tüccar, buraya gelirler.
Manastırda: mezarın bekçiliğini yapan, inzivaya çekilmiş, üç kişi bulurlar.
Kendilerine, eski Roma’nın Papa’sı tarafından gönderildiklerini, amaçlarının orada gömülü olan şahsa yaraşır bir şekilde emniyet altında bulunması amacıyla oradan taşınması için görevlendirildiklerini söylerler.
Bunlara para verip kandırırlar ve mermer lahdi kırıp açarlar.
Lahdin içinde yine mermerden yapılmış bir kavanoz bulurlar ve bunun yarısına kadar dolu, temiz yağa benzer bir madde vardır.
Bu adamların gördüklerine göre, lahdin içinde iskeletin ilk konumu, doğal halde olmadığı, kemiklerin karışmış durumda, başın başka tarafa kaymış olması, buna önceden dokunulduğu düşüncesini verir.
Kısacası, iskeleti çok temiz bir sandığa koyarak, oradan götürürler.
Bunu götüren geminin, 18 günde İtalya’nın Bari limanına varması, Hıristiyan dünyasında büyük etki yaratır.
Aziz Nikolaos’un kemikleri, İtalya Bari şehrindeki bazilikaya gömülür ve Bari Şehrinde Basilica di San Nicola adıyla muhteşem bir kilise inşa edilir.
Aziz Nikolaos’un bazı kemikleri ise, Venedik başta olmak üzere Avrupa’nın birçok kilisesinde muhafaza edilmektedir.
Aziz Nikolaos’un kemikleri çalınırken, geriye kalan bir kısım kemik ise, günümüzde Antalya Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Son bir not: İtalyanlar Bari şehrinde Aziz Nikolaos’un kemiklerine DNA testi yaparlar, ancak bu testin sonuçlarını açıklamazlar, belki de normal bir papazın kemiklerini çalıp götürmüşlerdir. Bu konu bir muamma.