Sokrates

Etiketler:
Sokrates

sokratesMÖ.469-399 yılları arasında yaşamıştır. Geleceğin dinlerine büyük düşünsel katkı sağlamıştır. En büyük çabasını, bilimlerin önünü kesmek için vermiştir. Bilimsel bilgiye, en ufak bir katkısı olmamıştır. Kendisinden öncekilerin doğaya yönelik çabalarına karşın, o, düşünsel felsefeye yönelmiş, cinlere, perilere inanmıştır.

Ona göre, törelere uymak, erdemli biri için mutlak bir yükümlülüktür. Zamanında; yüzbinlerce köle, üretim alanlarında ter dökmektedir. Erdem sahibi bir köle, çok çalışır ve sahibini daha da zengin eder. Ya erdemsiz köle ne yapar? O da, elinden geldiğince, sahibine zarar verir. İşte, bütün bunlar gözönünde tutularak, bir sistem geliştirilmelidir. Yani; insanların beyinleride köleleştirilmelidir. Sokrates ve bu gibi düşünürler, bunu sağlamaya çalışmışlardır.

Yani; Sokrates ve geliştirmeye çalıştığı teorileri, aslında, köleci düzenin sürmesi ve yönetimin de devamına yönelik çaba olarak gözükmektedir. Burada, bir soru akla gelebilir? Denirki, bu kadar gerici bir kafa yapısının adamı, neden bu kadar yüceltilmeye çalışılıyor?

Yanıt şu: Sokrates’in öğretisi: toplumları köleleştirmek için kullanılan, zehirli bir uyuşturucudan öte bir anlam içermiyor. Bugünkü, batı emperyalizminin felsefesinde bile, bunun etkilerini görmek mümkün. Ayrıca; bu teorinin mimarı, her ne kadar Sokrates gibi gözükse de, söylemlerinin bir benzerini Çin’de bulmak mümkün. Şöyleki, kralların düşünürü olarak kabul edilen Konfüçyüs: sanki Sokrates’i hazırlayan biridir. Çünkü: ömrü boyunca, erdem ve itaat üzerine öğütler vermiştir. Sonuç olarak:Sokrates’in ezilenlerin düşmanı ve aristokrasinin dostu olduğu söylenebilir.

Erdem nedir? Erdem, aslında göreceli bir kavramdır. Örneğin: bir konuda erdemli olan biri, bir başka konuda, rahatlıkla erdemsiz olabilir. Erdemlilikle erdemsizlik, yapışık ikizler gibidir. Tıpkı doğa gibi, biri olmadan, diğeri de olmaz. Kaldı ki, toplumun tüm kesimlerini, erdemli insanlardan oluşturmak ta mümkün değildir. Çünkü; erdemlilerle erdemsizler, her yerde, her durumda iç içe bulunabilirler. Buna; günümüze de uyan şöyle bir örnek verilebilir.Irak’ta, ıraklı insanları gözünü kırpmadan öldüren bir amerikalı asker, Amerikalılar için erdemli biridir. Iraklı bir insana göre ise, ülkesini işgal etmiş ve ıraklı insanları öldüren erdemsiz biridir. Bu örnekte görüldüğü gibi: doğaya, topluma, olay ve olgulara;tek yanlı baktığınızda, olayların yanlızca bir tarafını görebilirsiniz ve bu tek yanlılık nedeniyle, attığınız her adım, sizi yanlışa taşır.

Sonuç olarak: Sokrates, köleci düzenin silahşör savunucularından biridir. Çünkü, yunan insanı, üretim ve hizmet yükünü, kölenin sırtına yüklemiştir. Durum böyle olunca da, düzenden yana çıkmamak, onun için saçmalık olurdu. Nitekim, kendisini peygamber sanmaya başlamış ve ” içimde bir cin, bana tanrının sözlerini söyletiyor. Ben de onları tekrarlıyorum. Ben tanrının buyruklarını anlatıyorum. Bu görevi bana, tanrı verdi ” demiştir.

Her ne kadar, bu bilginin düşünceleri taraftar toplamadığı söylense de, bu fikirleri sahiplenen ve bunlara hayranlık duyan felsefecilerin bulunmadığını da söylemek yanlış olur.

Aranan kelimeler:

10 Mart 2009
bosluk

cumhuriyet tarihi Son Yazılar FriendFeed
kişi siteyi ziyaret etti