MÖ.624-547 yılları arasında yaşamıştır. Soy olarak Fenikelidir. Bir nedenle; Fenikeden sürülmüştür.
Doğayı algılamaya yönelik teknikleri geliştiren, ilk bilge kişidir. Suyu: yaşamın ve yaratıcılığın başlangıcı kabul eder. Doğayı inceleme girişiminde, herşeyi tanrı ile özdeştirmez. Bilimin; dinden ayrı bir yol, bir kategori olarak yol almasına katkıda bulunmuştur.
Ona göre: dünya, disk biçimindedir. Dünya: kocaman evrensel denizde yüzen bir kayık gibidir. Tüm varlıklarıyla birlikte, sulara inivermiştir. Herşeyi var eden: sudur. Su ve nem olmadan, yaşamın gerçekleşmesi mümkün değildir. Nemli doğa, herşeyin tohumunu içinde taşır. Bu inanışı: Sümer yaradılış efsanelerinin, tamamıyla aynısıdır.
Ayrıca: o bir gözlem adamıdır. Yıldızları gözlemiş, matematik ve geometri üzerine, önemli çalışmalar yapmıştır.
Tales, bazı taşların, diğer cisimleri çektiğini görünce, bu taşların, canlı birer ruhu bulunduğuna inanmış ve kuramlarını, bu anlayışın üzerine kurarak geliştirmiştir. Ona göre, evrende, her şeyin bir ruhu vardır. Ruhsuz, hiçbir şey yoktur. Canlılığı yaratan da ruhtur. Ruh, her şeydir.
Canlı maddeciliğin kurucusu olarak kabul edilir.
Geometri bilgisini Mısır’dan, gökbilimini Babil’den, tam sayıları Fenike’den öğrenen Tales; bütün öğrendiklerini, İyonya’nın bir kenti olan Miletos’ta öğrencilerine öğretmiştir. Matematik ve geometri üzerine, kendi teoremleri bulunmaktadır.
MÖ.624-547 yılları arasında yaşamış,Yunanlı bir filozoftur. Eski Yunan’ın yedi bilgininden biridir. Felsefe ve bilimin kurucusu olarak düşünülür. Soy olarak Fenike’lidir. Bir nedenle, Fenike’den sürülmüştür.
Doğayı algılamaya yönelik, teknikleri geliştiren ilk bilge kişidir. Suyu: yaşamın ve yaratıcılığın başlangıcı kabul eder. Doğayı inceleme girişiminde, herşeyi tanrı ile özdeştirmez. Bilimin; dinden ayrı bir yol, bir kategori olarak yol almasına katkıda bulunmuştur. Tales’ten önce, yeryüzündeki doğa olayları (depremler, rüzgarlar vb.) tanrılarla bağdaştırılıyordu. Thales, doğa olaylarının nedenlerini, insan biçimli tanrılardan çok, doğanın kendi içinde aramıştır.
Ona göre: dünya, disk biçimindedir. Dünya; kocaman evrensel denizde yüzen bir kayık gibidir. Tüm varlıklarıyla birlikte, sulara indirilmiştir. Herşeyi vareden; sudur. Su ve nem olmadan, yaşamın gerçekleşmesi mümkün değildir. Nemli doğa, herşeyin tohumunu içinde taşır. Bu inanışı, Sümer yaradılış efsanelerinin tamamıyla aynısıdır.
Ayrıca, o, bir gözlem adamıdır. Yıldızları gözlemiştir. Yılın mevsimlerini o bulmuştur. Bir yılı 365’e bölmüştür. MÖ.585 yılında, 28 Mayıs tarihinde gerçekleştiği kabul edilen güneş tutulmasını, önceden hesaplayarak çevresine haber verir ve ün kazanır. Bu olayın ardından, doğayı incelemeye başlar ve doğa felsefesiyle ilgilenin ilk İonya okulunu kurar. Doğa üzerine, ilk kez Thales konuşmuştur. Yine bir hikayeye göre: havayı ve hasadı tahmin ederek, Miletos’daki bütün zeytin basamaklarını satın alır. Daha sonra ise, iyi bir ürün elde ederek, zengin olur.
Tales, bazı taşların, diğer cisimleri çektiğini görünce, bu taşların canlı birer ruhu bulunduğuna inanmış ve kuramlarını, bu anlayışın üzerine kurarak geliştirmiştir. Ona göre, evrende herşeyin bir ruhu vardır. Ruhsuz, hiçbirşey yoktur. Canlılığı yaratan da ruhtur. Ruh, herşeydir.
Canlı maddeciliğin kurucusu olarak kabul edilir.
Geometri bilgisini Mısır’dan, gökbilimimi Babil’den, tam sayıları Fenike’den öğrenen Tales, bütün öğrendiklerini, İyonya’nın bir kenti olan Miletos’da öğrencilerine öğretmiştir. Metamatik ve geometri üzerine, kendi teoremleri bulunmaktadır. Bunlar;
Çap, çemberi iki eşit parçaya bölür.
Köşesi çember üzerinde olan ve çapı gören açı, dik açıdır.
İki doğrunun, kesişme noktasındaki ters açılar, birbirine eşittir.
Bir ikizkenar üçgenin taban açıları, birbirine eşittir.