Osmanlı dönemi. Padişah: II.Abdülhamit. İngiliz elçisi, birgün huzura çıkar ve uzun uzun; Suriye, Irak ve Anadolu’da, büyük medeniyetlerin yaşadığını, buralarda arkeolojik kazı yapmayı düşünüp düşünmediklerini sorar. Güya; elde edilecek kırık testiler, heykelcikler, birer hazine değerindeymiş. Belki de, gerçek bir hazine bile bulabilirlermiş. Padişah; İngilizler’deki bu tarih aşkına bir anlam veremez. Ancak; arkeolojik çalışmaların, medeniyet alemine […]
İsrail kurulduğu günden bu yana; bulunduğu bölge; rahat ve huzur yüzü görmemiştir. Ancak; geçmişte yaşanan 400 seneyi aşkın sukünet ve huzurun nasıl olup ta bozulduğunu düşünmemek elde değil. Çok değil, 100 sene öncesine ait bir belgede, bunun cevabını bulmak mümkün. Kudüs Mutasarrıfı (yöneticisi) Emin Rüstü Bey; Osmanlı hükümetine yazdığı, 11 Nisan 1903 tarihli raporunda; şöyle […]
Evet; Osmanlı döneminde; kültürümüz hakkında; gerek lehte ve gerekse ve yoğun olarak alehte birçok kitap yazılmıştır. Ama her ikisinin de ortak yanı; genelde, buram buram hamaset kokmalarıdır. Osmanlı dönemini öven de, yeren de kendini buna kaptırmıştır. Hadi, gelin birlikte; Türk kadınını, bir yabancı kadın gözlemleriyle inceleyelim. Yıl; 1716. Yer: İstanbul. Lady Mary Wortley Montague,İngiltere’nin Türkiye’ye […]
Evet, birgün, Cihan hükümdarı Kanuni ferman buyurur.” Dünyanın en büyük mabedini yapacağım” Yeryüzündeki bütün devletler: Süleymaniye’nin iç dizayn ve inşaatında kullanılsın diye, bir nevi şirinlik gösterisi olmak üzere, çeşitli hediyeler gönderirler. Hatta; bu kervana; İran ve Vatikan da katılır. Vatikan: bir mihrab taşı, İran ise sandıklar dolusu mücevher gönderir. Osmanlılar, bu iki ülkenin hediyelerini almamazlık edemezler. […]
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in; İstanbul’da insanların daha sağlıklı yaşamasına yönelik ve arşivlerde bulunan vasiyeti şöyledir: “Ben ki, İstanbul’u fetheden aciz bir kul olan Fatih Sultan Mehmet. Bizzat alın teri ile kazanmış olduğum parayla satın aldığım, İstanbul’in Taşlık bölgesinde bulunan, sınırları belli 136 dükkanımı; aşağıdaki şartlara göre vakıf ediyorum. Şöyleki: Bu dükkanlardan elde edilecek gelirle: […]
1912 yılında, Edirne, Burgarlar tarafından kuşatılır. Kendilerini öyle güçlü hissetmektedirler ki, Edirne’nin en fazla 40 gün dayanacağını sanırlar. Şükrü Paşa komutasındaki birlikler, 5 ay boyunca, Edirne’de Bulgarlara geçit vermezler. Ancak, bu süre içinde, ihtiyaçlarını giderecek yardım gelmediğinden, şehir düşer. Esir edilen 28 bin Türk askeri; Bulgarlar tarafından, Sarayiçi’ne hapsedilir. Çadırsız ve yiyeceksiz olarak, her türlü […]
Ülkemizde, güreş denildimi akla: “Koca Yusuf” gelir. Güçlü ve kuvvetli insanları tanımlamak için de, Koca Yusuf’un adı kullanılır. Türk insanının şuuraltına kadar işleyen bu insan; 1857 yılında, Şumnu’da dünyaya gelir. İyi ustaların elinde, küçük yaşta pehlivan olur. Ülkede; yenemediği pehlivan kalmaz. Devrin modasına uyarak; Avrupa ve Amerika turnesine çıkar. Önce; Fransa […]
Bugün; Çanakkale’de Milli Park olan ve insanların ziyaretine açık olan Çanakkale Savaşlarının geçtiği mekanlar: 1926 yılında İngilizlerin ve 1930 yılında ise Fransızların mezarlık ve anıtlarını görmeye başladı. Halbuki, şehitlerine; anıt ve şehitlik yapması gereken asıl millet, Türk milletiydi. Çünkü: Türk’ler, bu savaşta varolma ve yokolma mücadelesi vermiş ve dünyaya kafa tutarak, “Çanakkale geçilmez” dedirtmişti.Halbuki, onlar, […]
Sargı yeri: Çanakkale savaşının en büyük hastanesi. Zığındere denilen gizlenmiş bir vadide. Korunaklı yapısı ve gözden uzak duruşu nedeniyle, hastaların tedavi edildiği bir yer olarak kullanılmış. Kıyıya ve dolayısı ile cephelere yakınlığı nedeniyle, zaman zaman o kadar çok hasta birikmiştir ki, insanlar neredeyse üst üste uzanmak zorunda kalmışlardır. Bir seferde, 40-50 bin hastanın barındığı bu […]
MÖ.624-547 yılları arasında yaşamıştır. Soy olarak Fenikelidir. Bir nedenle; Fenikeden sürülmüştür. Doğayı algılamaya yönelik teknikleri geliştiren, ilk bilge kişidir. Suyu: yaşamın ve yaratıcılığın başlangıcı kabul eder. Doğayı inceleme girişiminde, herşeyi tanrı ile özdeştirmez. Bilimin; dinden ayrı bir yol, bir kategori olarak yol almasına katkıda bulunmuştur. Ona göre: dünya, disk biçimindedir. Dünya: kocaman evrensel denizde yüzen […]
21 Ağustos 1915 tarihi. Şafak harekatı başlamıştı. 163 ncü Tümen ilerliyordu. Fakat, daha 900 m. ilerlemişlerdi ki, Türk askerlerinin yoğun ateşi karşısında kaldılar. Artık bir adım bile ilerleyemiyorlardı. Fakat, aynı durum İngiliz Alayına ait 4 ncü Tabur için geçerli değildi. 163 ncü Tümenin sağ yanında yer alan bu birlik, fazla bir karşılık görmeden ilerliyordu. Türkler […]
Her yıl; 25 Nisan yaklaşınca; Gelibolu’da gözle görülür bir turist artışı görülür. Otobüsler, adeta konvoylar oluşturmaya başlarlar. Kimileri özel tırlar organize etmiş, içini ev gibi döşemiş ve bir aylığına Gelibolu’ya gelmiştir. Kimileri de, motosikletlerle ya da karavanlarla gelirler. 25 Nisan yaklaştıkça, kalabalık artar. Gelenlere yaklaşıp, kim olduklarını sorguladığınızda, hemen çoğunun; Avustralya’lı ve Yeni Zellanda’lı olduklarını […]