Kuzguncuk Yahudiler tarafından “Kutsal Topraklara gitmeden önceki son durak” olarak kabul edilir. Bu yüzden de, kutsal topraklara gidemeyenler, burada yaşamak ve hiç değilse buraya gömülmek istemiştir. İlk olarak 15’nci yüzyılda İspanya’daki zulümden kaçan Yahudilerin yerleştiği semt, 17’nci yüzyıla gelindiğinde bir Yahudi köyü haline gelir. Bu yüzden “Küçük Kudüs” olarak da isimlendirilmiştir. 18’nci yüzyılda Rumların ve […]
Evet burası günümüzde Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesi. Burada, Roma döneminde Aizonai isimli bir şehir kurulur ve şehrin en kutsal alanı olarak seçilen yere Zeus Tapınağı yapılmasına karar verilir. Ancak, bu kutsal alan olarak kabul edilen höyük: Anadolu’nun erken evrelerine ait tabakalar bulundurur. Tapınak avlusu seviyesinin hemen altında, Erken Bronz çağına (MÖ 2800-2500) ait seramik parçaları bulunmuştur. […]
Büyük İskender: MÖ 334-333 kışında, bu yöreye gelince Telmessoslular (günümüzdeki Fethiye ) ile barışçı bir anlaşma yaptı. Kent kendi isteği ile İskender’e katıldı. İskender, kente vali olarak güvendiği adamlardan biri olan Giritli Neacrhos’u atar. Ancak, bir süre sonra kentte yönetimi Antipatrides ele geçirir. Vali Nearchos, Antipatrides ile eski dosttur. Bu yüzden, şehri terk ederken, beraberinde […]
Bergama’da bulunan Asklepion, MÖ 4’ncü yüzyıldan kalma, tarihte ilk büyük hastanedir. Girişinde yazılmış olan “Ölüm buraya giremez” cümlesi ilginçtir. Hasta insanlara verilen psikolojik destek açısından muhteşem bir düşüncedir. Tarihi süreçte, ilk kez, telkinle tedavi yani psikoterapi burada uygulanmıştır. Müzik, tiyatro, spor, güneş ve çamur kullanılarak yapılan ilk doğal tedavi de burada uygulanmıştır. Ayrıca, doğal ilaçların […]
Makedonyalı İskender’in ölümü üzerine, generalleri tarafından kurulan devletlerden birisi olan Bergama krallığı: 150 yıllık yaşamı boyunca: dönemin en büyük kültür merkezlerinden biri haline gelmesiyle önem kazanır. Özellikle: MÖ.2. yüzyılda: Attalos hanedanı döneminde, Kral II. Eumenes; Avrupa’dan Anadolu’ya giren ve birçok yeri yakıp-yıkan Galatlara (Keltlere) karşı büyük bir zafer kazanınca: gerek zaferin anımsanması ve gerekse Zeus […]
Kız taşı, günümüzde bir konutun bahçesinde, gözlerden uzak yıllarca durduktan sonra ortaya çıkarılmıştır. İstanbul şehrinde, Bizans döneminde şehri koruması için 24 tane tılsımlı sütun dikilmiştir. Bunlardan günümüze kadar ayakta kalarak gelebilenler: kız taşı, çemberlitaş, Gülhane parkındaki gotlar sütunu ve cerrahpaşa’daki Arkadios sütunudur. Marcianus Sütunu: MS 455 yılında, Bizans İmparatoru Markianos adına, Forum Amastrion’a dikilmiştir. Markianos: […]
Ünlü şair Keçecizade İzzet Molla’nın yazılarına göre: köşk binası, 1819 yılında Sultan II Mahmut tarafından yaptırılmıştır. Ancak günümüzdeki yapıdan önce de burada ahşaptan yapılmış bir “Alay Köşkü” bulunduğu söylenir. Gülhane parkı içinde, girişte solda bulunan taş rampa, padişahların saraydan çıkıp Alay köşkünün kapısına kadar atla gelebilmeleri için yapılmıştır. Osmanlı Sultanları, burada kafesli pencerelerin ardından, Osmanlı […]
Marmara surları üzerindeki köşk, 1593 yılında, dönemin Sadrazamı Arnavut asıllı Yemen ve Tunus fatihi, Koca Sinan Paşa tarafından mimar Davut Ağa’ya yaptırılmıştır. Ardından, köşkü dönemin Padişahı Sultan III Murat’a hediye eder. Köşk, ismini kubbesinden sarkan inci salkımı şeklindeki süslemelerden almış ve Avrupalılar tarafından incili köşk olarak isimlendirilmiştir. Bu köşk, Boğazı resmeden gravürlerde en fazla resmedilen […]
Bulgarca Sveti kelimesinin anlamı “Aziz” dir. 1850 yılında milliyetçiliğin etkisiyle, Bulgarlar dini ayinlerini Fener Rum Partikliğine bağlı olarak ve Rumca yapmak istemediklerini söylerler. Bağımsız ve milli Bulgar Ortodoks kilisesi yapmak isterler. Çünkü başlangıçta Bulgar milliyetçiliği, Osmanlıdan çok Fener Patrikhanesine karşı oluşmuştur. Ancak bu durum Osmanlının işine gelmez. Çünkü Fener Patrikhanesiyle karşılıklı anlaşma vardır. Ayrıca, Bulgar […]
Önce Fener semtinin tarihçesi: Ermeni yazar Farbl Lazar’ın yazdıklarına göre, İmparator Konstantinus, Bizanstion adını taşıyan bu küçük yerleşim yerine geldiğinde, buranın çok güzel olduğunu ve yerleşmeye çok elverişli olduğunu gördü. Çünkü buranın batı tarafındaki ufak bir kara kısmı yanında, diğer üç bölüm denizle çevriliydi. Bu yüzden, İmparator derhal faaliyete başladı ve yarımadanın iç kısmında bulunan […]
Patrikhane, 1601 yılında buraya taşınmıştır. Patrikhane bölgesine üçlü bir kapıdan girilir. Basamaklardan yukarı doğru çıkıldığında, karşıya ana kapı gelir. Bu ana kapının solundaki kapıdan kilise tarafına, sağdaki kapıdan ise 1941 yılındaki yangından sonra yapılan ve 1980’den sonra yenilenen Patrikhane binasına girilir. Patrikhanenin ana kapısının tatsız bir hikayesi vardır. 1821 yılında, Yunanistan’ın bağımsızlık hareketi başlayınca, Patrik […]
Katolik dünyası, özellikle de Avrupa, Hz İsa ile ilgili hemen her türlü eşyaya hatta İsa’nın kanı yahut kemiği gibisinden, bedenine ait objelere ve İncil’in Vatikan tarafından kabul edilmeyen versiyonlarına gayet meraklılar. Özellikle, Hz İsa’nın gerildiği çarmıhın parçaları ve Hz İsa’nın elleriyle ayaklarına çakılan çiviler, onlar için çok değerli. Çarmıh parçalarıyla çivilerin ise, Çemberlitaş’ın altında bulunduğu […]