Batı Şeria, Barış Gücü Görevlisi Şehit Binbaşı Cengiz Toytunç

Batı Şeria, Barış Gücü Görevlisi Şehit Binbaşı Cengiz Toytunç

Batı Şeria’nın El Halil şehrinde: çoğunluğunu Filistinlilerin oluşturduğu ve yalnızca küçük bir İsrailli azınlığın oturduğu bilinmektedir. Ancak: elbette bu guruplar arasındaki çatışmalar hiç bitmez. Özellikle: 1994 yılında: İbrahim Camiinde, bir İsrailli saldırganın 29 Filistinliyi öldürmesi üzerine, El Halil şehrinde: silahsız olarak “Geçici Uluslar arası Mevcudiyet (TIPH) “ oluşturulmuştur. Güç içinde: 12 Türk askeri bulunmaktadır.

1997 yılına gelindiğinde ise: El Halil şehrinin Filistin yönetimine devredilmesi sonucu, bu gücün varlığını sürdürmesine karar verilmiştir.

 

26 Mart 2002 tarihinde, Filistin yönetiminde bulunan “El Halil” şehrindeki geçici uluslar güce (TIPH) bağlı, askeri gözlemcilerin bulunduğu otomobile, saat 20.30 civarında: şehrin biraz dışındaki “Halhoul” köprüsü yakınlarında, bir silahlı saldırıya uğrar.

 

Saldırı sonucunda otomobilde bulunan ve 6 aydır bölgede görev yapan Hava Piyade Binbaşı Cengiz ve İsviçreli bir kadın asker (Catherine Berruex) ölür. Saldırıda Yüzbaşı Hüseyin Özarslan hafif yaralanır. Yaralı Yüzbaşı: Kudüs Sharezadek Hastanesine kaldırılır.

 

Yaralanan Jandarma Yüzbaşı Hüseyin: Kudüs şehrindeki hastanede tedavisi yapıldıktan sonra verdiği ifadesinde: “ El Halil şehri dışında; karargahtan hareketin ardından 5 dakika sonra, araçlarıyla ilerlerken, önce uzaktan ateş açıldığını ve daha sonra farların aydınlattığı bir bölgede, eli silahlı ve Filistin polisi üniforması giymiş kişi veya kişiler gördüğünü; ” söylemiştir. Hatta: “saldırganın elindeki silahın bütün şarjörünü, araç içinde bulunanlara boşalttığını, araçta bulunan 3 kişinin de öldüğünü düşünerek, olay yerinden uzaklaştığını ” belirtmiştir.

 

Yaralı Yüzbaşı Hüseyin: acil yardım için telefonla ilgililere haber verdiğinde, olay yerine önce İsrail askerlerinin geldiğini, İsrail askerlerinin kendisine ve ağır yaralı İsviçreli bayan askere ilk müdahaleyi yaptıklarını, İsviçreli askerin olayın ardından sağ iken, bu sırada öldüğünü, ilk müdahale sırasında, olayı yaptığı düşünülen kişilerin tekrar olay yerini ateş altına aldıklarını, İsrailli askerlerin bir kısmının ise, bu kişilerle silahlı çatışmaya girdiklerini” beyan etmiştir.

 

Ancak: İsrail yetkililerinin yaptığı araştırmalar ve aldıkları ifadelerle ortaya çıkan bu durum: Filistinli yetkililer tarafından yapılan araştırmalar ile gölgelenmiştir. Filistinli El Halil Belediye Başkanı Mustafa Netçe: kurbanların üzerinden çıkan mermilerin, yalnızca İsrail askerleri tarafından kullanıldığını beyan etmiştir. Çünkü: şehit cenazesi üzerinde yapılan otopside: çıkan kurşunların5.56 mm.lik M16 makinalı tabanca kurşunları olduğu tespit edilmiştir. Bu tabanca ve mermiler: bölgede yalnızca “ABD ve NATO ve üye ülkeleri” silahlı kuvvetlerince ve bir de “İsrail Savunma Gücü (İDF)” tarafından kullanılmaktadır. Bu bölgede, Filistin silahlı güçler ise A47 isimli silah ve buna ait mermileri kullanmaktadırlar.

 

Resmi araştırmalar, İsrail Askeri Mahkemesi tarafından
yapılmış, araştırma sonucunda: olayın 3 Filistinli tarafından gerçekleştirildiğini, bunlardan birinin halen İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunduğunu, diğer ikisinin ise, operasyonlarda öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. Hatta: Binbaşı Cengiz’in ölümünden birinci derece sorumlu kişinin: 2003 yılında, İsrail tarafından, El Halil şehrindeki bir operasyonda öldürülen İslami Cihad gurubu lideri Muhammed Beşaret olduğu iddia edilmiştir.

 

Araştırmalar sonucunda: gerek olayın oluş şekli ve gerekse nedenleri konusunda birçok soru cevapsız veya İsrail Askeri Mahkemesinin cevaplandırdığı şekilde belirlenmiştir. Özellikle: saldırının neden yapıldığı, kimler tarafından yapıldığı netleşmemiştir. Çünkü: yukarıda da söz ettiğim gibi; saldırıyı Filistin polisi üniforması giyen kişilerin yaptığı söylense de, bu üniformaları dışarıdan temin etmek zor olmasa gerek. Peki: saldırıda kullanılan silahların mermi çekirdeklerinin, özellikle İsrail güvenlik birimleri tarafından kullanılan mermilerin aynısı olması nasıl izah edilebilir?

 

Evet, aradan yıllar geçmesine rağmen: günümüzdeki “Mavi Marmara” gemisi baskını sonucunda yaşanan gelişmeler bu olayda maalesef sağlanamamış ve İsrail Askeri Mahkemesinin kararları, gerçek gibi kabul edilmiştir. Aslına bakarsanız: olayın oluş şekli, oluş nedeni vs. gibi durumlar, asla Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir kahraman Binbaşısının ölümü için uygun mazeretler değildir. Çünkü: unutulmaması gerekir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, personelini yetiştirirken, başlıca görev olarak “YURT SAVUNMASI” nı esas almaktadır ki, El Halil nere, Türkiye nere?

 

 

Şehit Binbaşı Cengiz Toytunç: Antalya-Korkuteli-Başpınar köyündendir. Göreve giden Binbaşının, eşinin ise, olay sırasında, kendi ailesinin yanında Kütahya’da bulunduğu anlaşılır. Antalya-Muratpaşa Belediyesi tarafından, şehit Binbaşı Cengiz Toytunç’un ismi, bir caddeye verilmiş, ayrıca yine ismi bir okula tahsis verilerek yaşatılmaya çalışılmıştır.

 

Ayrıca: halen faaliyetlerine devam eden, bölgedeki TIPH karargahında ise, bir anıt oluşturularak, şehitler anılmaktadır. Ama: herhangi bir bilgi ve belgeye rastlayamadığım şu soruların cevaplarını merak etmiyor değilim. Acaba: bu olay nedeniyle, şehit Binbaşının yakınlarına veya Türkiye Cumhuriyeti Devletine, herhangi bir kurum veya kuruluştan, herhangi bir özür veya tazminat ödenmişmidir? Maalesef bu sorunun cevabı yok ki, büyük ihtimalle bunların olmadığını düşünüyorum.

 

 

 

Aranan kelimeler:

4 Nisan 2013
bosluk

cumhuriyet tarihi Son Yazılar FriendFeed
kişi siteyi ziyaret etti