Ülkemizde: adalet kavramının bulunduğu mekanların önünden geçerken: çoğunlukla aynı görüntünün bulunduğu bir heykel, bir resim veya bir rölyef görebilirsiniz. Bunun minyatür biçimleri ise, hukukla uğraşanların, çalışma ortamlarını süslemektedir. Avrupa’da ise, hukuksallıklarıyla övünen, özellikle Fransızlar, bu bayanı çok severler ve ülkelerinin birçok yerinde, gözleri kapalı, elinde kılıç ve terazisiyle, bu bayanın heykelleri bulunur.
Peki, kimdir bu heykel ile ifade edilen şahıs?
Öncelikle bir bayan. Bu simge aslında, hukukun ifadesi olarak kullanıldığından, hukukun en iyi ifadesi veya uygulaması, bir bayan tarafından mı yapılabilmektedir?
Hayır. Bu simgenin ortaya çıkış öyküsü incelenmesi gerekir. Bu simge: antik Yunan mitolojisinden, günümüze kadar ulaşan tarihi sürecin başlangıcında: “Themis” ismiyle ortaya çıkan bir simge.
Themis: biraz önce söylediğim gibi, eski Yunan mitolojisinde: onların yaşam tarzında bulunan birçok tanrı ve tanrıça gibi: “Adalet ve Düzeni” simgeleyen bir tanrıça. Yunan mitolojisinde: Olympos şehrinde, yani tanrıların yaşadığı yerde yaşayan ve buranın: düzenini koruyan odur.
Yasa demektir. Düzeni o ve onun tarafından belirlenen kurallar korur. Ama bu kurallar, tanrısal yasalar olarak düzenin sağlanmasında etkindir. Tanrısal yasalar: geçici değil, evrensel ve ölümsüz yasalardır ve her yerde, her zaman vardırlar.
Bu kurallara ve yasalara uymayanlar ise, yine bir tanrıça olan “Nemesis” tarafından cezalandırılır. Evet: Themis: kelime anlamıyla: “koymak, yerleştirmek, oturtmak” demektir.
Tarihi süreç içinde: yani antik Yunan döneminden sonra gelen medeniyetler tarafından: Themis, başka isimler altında şekillenmiştir. Örneğin: Roma döneminde, Themis’in yerini “Jusitia” alır. Jusitia’nın Themis’ten farkı: gözlerinin kapalı olarak simgelenmesidir. Sanırım: Romalılar: tanrıçanın, adaletli bir yargılama yapabilmesi için, gözlerinin kapalı olmasını ve karşısındakini görüp etkilenmemesi gerektiğini düşünmüşler.
Yine de: her iki heykel figürünün ortak yönleri daha yoğun. Şöyleki: ellerinde bir terazi bulunmaktadır. Kefeleri boş olan bu terazi: adaletin dengeli şekilde dağıtıldığını simgelemektedir. Kılıç ise, adaletin keskin gücünü göstermektedir. Yazının başında da belirttiğim gibi: simgenin kadın ve bakire olmasının anlamı ise: bağımsızlığın simgesidir.
Bu simgeler: takip eden dönemlerden günümüze kadar ulaşan hukuk kavramının: temel ilkelerini oluşturmaktadır. Doğal olarak, bunun sonucunda: Themis veya bir başka adıyla Jusitita: hukuk ve adalet ile birlikte anılır olmuştur. Elbette: hukuk ve adalet kavramlarının yaşandığı yerlerde de: antik dönemlerden günümüze kadar ulaşan, bu simgeler, heykel, resim veya rölyef olarak yerleştirilmektedir.
Hani: bir gün, herhangi bir adalet veya hukuk yapısı önünden geçerken, değişik (bir elinde kılıç, diğer elinde teraziyle, bazen gözleri açık ve bazen de gözleri kapalı heykel) bir heykel görürseniz: işte, bu heykelin kimliği bu.