Sanat tarihçileri ve Türk heykelcilik alanında çalışanlar; 3 Ekim 1926 tarihinde, İstanbul-Sarayburnu’n da törenle açılan ve Avusturya’lı heykeltraş Heinrich Krippel’in eseri olan “Atatürk Anıtı” nı ; Türkiye’nin ilk heykeli olarak kabul ederler.
Ancak: bu tarihten, 10 yıl önce, Sivas’ta yapılmış olan bir anıt-büst; klasik anlamda tam olarak bir heykel özelliklerini göstermese de; ilk çalışma olma açısından önem taşır. Buyrun; bu heykel ile ilgili gelişmelerin öyküsüne.
22 Ocak 1923 tarihinde; Bursa Şark Sinemasında halka hitaben bir konuşma yapan, Atatürk; ” Memleketimizin her köşesi, atalarımızın ve bundan sonra yetişecek evlatlarımızın hatıralarını; güzel heykellerle, dünyaya ilan edecektir. Bu işe, çoktan başlanmıştır. Mesela: Sivas’tan Erzurum’a giderken, yol üzerinde, çok güzel bir heykele rastlarsınız. Bir millet ki; resim yapmaz, bir millet ki bilimin gerekliliklerini yapmaz; bu durumda, itiraf edilmeli ki, o milletin ilerleme yolunda, yeri yoktur. Halbuki, bizim milletimiz; ilerlemeye layıktır. ”
Atatürk; bu konuşmasında sözünü ettiği heykel; “Osman Gazi” nin anıt-büstüdür. 1916 yılında; Sivas Valisi Muammer Bey’in direktifleri üzerine, Hafik Kaymakamı Serezli Nebi Bey tarafından yaptırılmıştır. İlçenin Zara çıkışında; bugünkü Cumhuriyet İlkokulunun 300 m. uzağında bulunuyordu.
Ancak; anıt-büstün dikilmesi ve açılması kolay olmamıştı. Özellikle; heykelin Sivas şehir merkezine dikilmesine karşı; yoğun bir taassub oluşmuştur. Büstün dikilmesine önayak olan Vali Muammer Bey; Karargahı Suşehri’nde bulunan Ordu Kumandanı Vehip Paşa’dan çekindiği için; heykelin açılışına gidememiştir. Yerine; açık fikirli ve aydın kişilikli müftü Abdürrauf Efendiyi gönderir. Açılışın ardından, Sivas’a dönen heyet; çarşı içinden geçerken, halkın ” İşte taş dikenler geliyor ” şeklindeki, hakaretleriyle karşılaşırlar.
Evet; Osman Bey’in büstü; tam 22 yıl olduğu yerde kalabilir. Ancak: 1937 yılında yıktırılır. Üstelik; Bursa’da yaptığı konuşmada, heykelden, güzel bir anıt diye söz eden, Atatürk, halen hayatta iken yıktırılır. 1936 yılında, Sivas’a atanan Vali Nazmi Toker; daha, görevinin ikinci ayında, heykelin yıkılması emrini verir. Ancak; heykel yıkılmaz. Aynı Vali; 1937 yılında; yine aynı yerden geçerken, yıkılmadığını gördüğü heykeli; alelacele parçalattırır ve yıktırır.
Büst; bir süre, Hafik Belediyesi deposunda bekletilir. 1943 yılında, müze olarak kullanılan: Buruciye Medresesine kaldırılır.
Büstün; üç parçalı sütünu: en üstteki başlık kısmı Hafik Hükümet Konağı önüne getirilir ve üstüne Atatürk Büstü yerleştirilir. Diğer parçalardan biri; Çınarlı Köyündeki İsmet Paşa büstüne kaide yapılır. Son parça ise; müezzinlerin ezan okumaları için; Hafik Çarşı Camiinin önüne yerleştirilir.
Evet; Türkiye’nin ilk heykeli; Sivas Buruciye Medresesinin, iç avlusunda, tuğladan zarif bir kaidenin üzerinde, bir ibret abidesi olarak, günümüzde, hala durmaktadır.