Ankara’da Çankaya Semti, Cumhurbaşkanlığı Köşkü

Ankara’da Çankaya Semti, Cumhurbaşkanlığı Köşkü

Ankara’da yaşayanlar bilirler, Çankaya semti gayet büyük ve şehrin en modern, güzel ve yüksek semtlerinden biridir. Hatta: Cumhurbaşkanının köşkünün bu semtte bulunması, buraya bambaşka bir hava vermektedir. Ancak, elbette isim ilginç. Yani; “Çankaya”. Çan kelimesi irdelenince, akla hemen Hıristiyan din kültürünün simgesi olan “çan” geliyor. Bu yüzden, Çankaya semtinin isminin bir dönem değiştirilmesinin bile düşünüldüğünü duymuştum. Neyse, biz isterseniz, buraya neden “Çankaya” isminin verildiğine şöyle bir bakalım.

Elbette çeşitli söylentiler var. Yani: Çankaya isminin verilmesinin nedeni olarak; birçok söylenti var. Bunlar:

1. Bölgede, günümüzde bile bulunan bir yer var. Papazın bağı olarak isimlendirilen bu yerde: bir zamanlar kilise varmış. Tapınma saatlerinde, bu kilisenin çan’ı hiç durmadan çalarmış ve bu nedenle, bu yöreye, bu semte “Çankaya” ismi verilmiş.

2. Yıllar önce, burada üzeri tamamen yosunlarla kaplı büyük bir kaya bloku varmış. Bu kayanın içinden akan su, kayanın hemen dibindeki havuzda toplanırmış. Havuzda toplanan bu suyun, birçok hastalığa iyi geldiği rivayet edilirmiş. Bu nedenle: bu semte “canlara can veren” bu havuza istinaden; “Cankaya” ve zamanla değişerek “Çankaya” ismi verilmiştir.

3. Burada, yani yörede, bir zamanlar “çengi” oynatılırmış ve bu yüzden buraya “çengi kayası” ismi verilmiş ve zamanla bu isim değişerek günümüze “Çankaya” olarak gelmiş.

Tüm bunların yanında: Çankaya semtinin, çok önemli bir özelliği daha var. Cumhurbaşkanlığı köşkü. Ankara’nın merkezi olan Kızılay semtinin güneyinde, 5 km. uzaklıkta. Ancak: bu yemyeşil ortam, elbette gayet normal olarak güvenlik nedeniyle, halka kapalı. Hatta: Atakule seyir terasında, Cumhurbaşkanlığı köşkünün bulunduğu bölgeye geçmek bile yasak, sebep güvenlik.

Birçok kaynakta: “864 Rakımlı tepe” olarak geçen köşk, aslında bu cümleden hareketle, 864 metre yükseklikteki tepe üzerindemidir? Hayır, buranın rakımı, yani köşkün bulunduğu yerin rakımı: 1071 metre. 864 rakımlı tepe ismi siyasi bir deyim olarak literatüre girmiş.

Köşk: ilk kez, Ankaralı bir Ermeni tüccar tarafından, 1800’lü yılların sonuna doğru yaptırılmış. O dönemdeki bilinen ismi: “Kasapyan köşkü” Takip eden dönemde: savaş s ırasında, bu köşk, eşyalarıyla birlikte, Ankara’nın sayılı zengin ailelerinden “Bulgurzadeler” tarafından satın alınır.

Mustafa Kemal: 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya geldiğinde; uzun süre, Ziraat Mektebinin küçük bir odasında kalır. Çünkü: ulusal mücadeleye destek için Ankara şehrine gelenler, yoğun olarak kalacak yer sıkıntısı doğmasına neden olmuşlardır. Yani: Ankara’da kalacak yer sıkıntısı yaşanmaktadır.

Savaş dönemi bittikten sonra ise: Mustafa Kemal Atatürk: Ankara’da, Tren garı bitişiğindeki, iki katlı istasyon şefi lojmanını hem ev ve hem de çalışma yeri olarak kullanmaktadır. Ancak: asker ve cephane nakilleri nedeniyle, tren istasyonunda sürekli bir hareket ve buna bağlı olarak gürültü olmaktadır. Elbette; özellikle geceleri geç saatlerde yatan Atatürk için, bu durum, sabahın erken saatlerinde kalkması ve yoğun bir yorgunluk oluşturmaktadır. Mustafa Kemal, sabaha kadar çalışıyor ve uykuya daldığı sırada, tren garının gürültüsüyle uyanmak zorunda kalıyordu.

1921 yılının bir Mayıs günü, gazeteci Ruşen Eşref: kendisiyle bir görüşme yapmak üzere randevu alır. İkili, birlikte Çankaya sırtlarında at gezintisine çıkarlar. Çünkü: gazeteci Ruşen Eşref, Atatürk’ün dinlenmesi gerektiğine ve daha rahat bir eve çıkması gerektiğine inanmaktadır. Ancak: Ankara şehir merkezinde, ev bulmak büyük sorun.

İkili; birlikte, Çankaya sırtlarında at gezintisine çıkarlar. Bu gezintinin bir amacı da, burada bulunan; bağ-bahçelerin içindeki evlerin görülmesidir. Gezinti sırasında: Atatürk, 2 katlı, moloz taşlı, döşemeleri ve çatısı ahşap ve üzeri kiremit örtülü bir bağ evini beğenir.

Ev; yeşillikler içindedir. Zemin katında, holün her iki yanında, iki küçük odası bulunmaktadır. Odalardan birinden, merdivenle üst kata çıkılır. Üst kat: zemin katın aynısıdır. Ayrıca: iki tane balkon bulunmaktadır. Tuvalet ise, evin dışındadır. Ayrıca: bu evin hemen yanında: 3 ev daha bulunmaktadır. Bu evler de: korumalar, yaverler ve yardımcılar için düşünülür.

xxxxxxxxxxxxxxx

Çankaya’daki bağ evi, Atatürk tarafından beğenilince, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı ve aynı zamanda Ankara Müftüsü Rıfat Efendi; halktan topladığı 4.500 Lira ile, bağ evini, Bulgurzade Tevfik Efendi’den satın alır ve 30 Mayıs 1921 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’e hediye eder.

Atatürk; bu hediyeyi bir şartla kabul eder. Bağ evini: Türk Silahlı Kuvvetlerine bağışlayacaktır ve aynı yıl, bağ evinin tescil işlemi: Milli Savunma Bakanlığı adına yapılır.

Atatürk: 1921 yılında, köşke taşınır ve 1932 yılına kadar burada yaşar. Ölümünden sonra ise, Cumhurbaşkanları, yine bu köşkte yaşamayı sürdürürler.

MÜZE KÖŞK:

Köşk: 1950 yılında kullanımdan kaldırılmış ve müze olarak ziyarete açılmıştır. 2002-2007 yılları arasında yapılan restorasyon sonucu: 19 Nisan 2007 tarihinde yeniden ziyarete açılmıştır.

Ancak: kurumsal ziyaretler yapılabiliyor ve önceden telefon ile randevu almak gerekiyor. Yani: kişisel olarak, müzeyi ziyaret edebilmeniz, sadece: Cumartesi-Pazar günleri, saat: 13.00-16.00 arasındadır. Bu saatler arasında, askeri lojmanların bulunduğu 5 numaralı kapıdan girerek, Müze’yi ziyaret edebilirsiniz.

Müze köşk: ihtişamdan uzak, mütevazi bir yapı. Ancak, Atatürk’ün ince zevkini yansıtacak şekilde döşenmiş. Hemen girişte bir hol var. Holde: bilardo masası, tam karşı köşede bir piyano bulunuyor. Hole açılan 3 kapıdan: sağ kapıdan: yeşil salona, karşı kapıdan: yemek salonuna ve soldaki kapıdan: elçi kabul salonuna giriliyor. Yine, sol yanda: üst kata çıkan merdivenler var.

Üst katta: büyük bir sofa, çalışma odası, kütüphane, yatak odası, oturma odası ve banyo var.

Aranan kelimeler:

24 Aralık 2010
bosluk

cumhuriyet tarihi Son Yazılar FriendFeed
kişi siteyi ziyaret etti