İstanbul Depremi, Küçük Kıyamet (Kıyamet-i Suğra)

İstanbul Depremi, Küçük Kıyamet (Kıyamet-i Suğra)

1509 yılında İstanbul’da büyük bir deprem olur.

Marmara denizi ve adalar yakınlarında, 10 Eylül 1509 tarihinde Cuma gecesi saat: 04.00’de olan bu deprem oldukça şiddetli olmuş ve depremin büyüklüğü ve yarattığı ağır hasar nedeniyle olay halk arasında “Küçük Kıyamet” olarak isimlendirilmiştir. Ancak bu ismin kullanılmasında sadece deprem etkili değildir. Osmanlı döneminde, 1490-1509 yılları arasında yaşanan kuraklık, veba salgınları ve bu büyük deprem nedeniyle 19 yıllık dönemin tümü “Kıyamet-i Suğra” olarak isimlendirilir.

Depremin merkez üssünün Adalar olduğu tahmin ediliyor. Büyüklüğünün ise 6.9 olduğu ve 50 saniye sürdüğü söyleniyor ama o dönemde bunların tespit edilmesi mümkün değildi, verilen bu değerlerin gerçeği yansıttığını sanmıyorum, sadece tahminler olsa gerek.

Deprem sırasında: İstanbul şehrinde 35 bin yerleşim birimi ve 160 bin kişi yaşıyormuş. Depremde: aralarında Osmanlı hanedanına mensup kişilerin de bulunduğu 13 bin kişi olmuş ve 1070 ev tamamen yakılmıştır.

Depremde: şehrin surları, Edirnekapı, Silivrikapı, Yedikule, İshak Paşa Kapısı, Topkapı Sarayı, Fatih Camii, Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı, Kız kulesi, Haliç, Galata, Yoros kalesi, Boğaziçi, Heybeliada, Burgazada, Silivri ve Pera ağır hasar görmüştür. Topkapı Sarayı zarar gördüğü için Padişah II Beyazıd, Edirne’ye gitti.

Depremde, birçok bina yıkılmış kervansaray, hamam ve mescit ağır hasar görmüştür. Bu doğal yıkımda, Ambarlı limanı ve çevresindeki tesisler de ağır hasar görmüştür. Liman bölgesindeki bazı evler denize batmıştır.

Ayrıca: depremde deniz taşmış, deniz suları şehrin surlarını, Galata ve İstanbul’daki birçok duvarı aşmıştır.

Artçı depremler 45 gün sürmüştür.

İstanbul depremlerinde, İstanbul halkı Hebdemon yani bugünkü Bahçelievler civarına sığınmışlardır.

Depremin ardından, Sultan II Beyazıt, İmparatorluk bölgelerinden topladığı 66 bin işçi ve 3 bin ustabaşı görevlendirerek  imar işlerini başlatmıştır. Ayrıca, halktan deprem için özel bir vergi toplatmış ve 1510 yılında Mart-Haziran ayları arasında hasarları tamir ettirmiştir.

Bu onarım sırasında, Sivas’tan getirilen birçok işçi, ihtiyaç olan keresteyi sağlamak için Çatalca köylerine yerleşmiştir. Çünkü depremden sonra İstanbul’daki konak, saray ve evlerin depreme dayanabilmesi için ahşaptan yapılmasına karar verildi.

Tarihi kaynaklar bu yeniden imar faaliyetlerinden sonra, İstanbul’un Bizans karakterinden çıkıp Türk-İslam mimari karakterine kavuştuğunu ifade etmektedir.

Aranan kelimeler:

15 Ağustos 2020
bosluk

cumhuriyet tarihi Son Yazılar FriendFeed
kişi siteyi ziyaret etti