Razgart kasabası, Osmanlı döneminde “Hezargrad” olarak bilinir. Bulgaristan’ın Deliorman olarak isimlendirilen, Türk bölgesindeki bir şehirdir. Tuna nehrinin 80 km. güneyinde bulunur. Kırcali’den sonra, Türk nüfusun en yoğun olarak yaşadığı bir Bulgar şehridir. Buradaki Türk nüfus, resmi rakamlara göre % 30 civarındadır. 1530 yılında yapılan İbrahim Paşa Camisi, İstanbul hariç, Avrupa’nın en büyük camisidir.
Bulgaristan’ın Razgart kasabasında, yoğun olarak Türkler yaşamaktadır. Buradaki Türk mezarlığı: 17 Nisan 1933 tarihinde, Bulgar “Rodna Zaştita (Vatan Savunması)” adlı bir örgüt üyesi, çoğu lise öğrencisi olan, elleri kazmalı-baltalı yüzlerce genç tarafından vahşice tahrip edilir. Bunlar: önce, mezarlık bekçisinin kulübesini yakıp tutuştururlar, bu alevlerin ışığında da, parmaklıkları ve duvarları yıkarak, mezarlığa dalarlar, taşları parçalarlar ve birçok kabirden çıkardıkları cesetleri, kemikleri çevreye saçarak kaçarlar. Bu sırada, büyük bir heyecan ve korku içinde, evlerinden çıkan ve yardım isteyen, mezarlık çevresinde yerleşik Türkler, başvurdukları Bulgar makamlarının hiçbir yardımını görmezler.
Olay Türkiye’de duyulur. Bunun üzerine, İstanbul gençliği harekete geçer ve Milli Türk Talebe Birliği öncülüğünde; protesto mitingleri düzenlenmek istenir, ancak bu konudaki müracaat, resmi makamlarca kabul edilmez.
Bunun üzerine, gençler, 20 Nisan 1933 günü, saat: 17.00’de, gençler, beşer-onar kişilik kafileler halinde, Maçka’daki Bulgar Konsolosluğu önünde toplanırlar. Bu saatte, çevredeki Şişli Terakki ve Fevziye Liselerinin de dağılması ve o okulların öğrencilerinin katılması ile, kalabalık sayısı hızla artar.
Toplulukta, özellikle: Tevfik İleri, Cihad Baban, Lebib Yurtoğlu gibi liderler bulunmaktadır.
Milli Türk Talebe Birliği başkanı Tevfik İleri’nin yaptığı heyecanlı konuşma sırasında, emniyet kuvvetleri kalabalığa müdahale ederler ve gösteri dağıtılır. Ancak: topluluk üyesi gençler, ara sokaklardan ve çeşitli caddelerden ilerleyerek, Feriköy’deki Bulgar mezarlığına giderler. Kısmen duvarı aşarak, mezarlığa girerler. Ancak, misilleme olarak mezarlığı tahrip etmezler, çelenk koyarak oradan ayrılırlar. “Bulgarlar, bizden insanlık ve medeniyet dersi alsınlar. Biz, ölülere hakaret değil, böyle hürmet ederiz” diyerek, içinde bulundukları ruh halini ortaya koyarlar.
Biraz öncede söylediğim gibi, gösterilerin resmi makamlardan izinsiz olarak düzenlenmesi nedeniyle, olaya karışan 80 öğrenciden tutuklanan 23 tanesi, yargılamalar sürerken çıkarılan genel aftan yararlanarak, serbest bırakılırlar.
Bu olayın sonucunda: düşündüklerim şunlar. Bu olayların olduğu dönemde, Atatürk sağ idi. Bu olay: toplumda milli birlik ve beraberlik şuurunun yaratılması, özellikle gençlerin, yasak olmasına rağmen bu tür milli birlik ruhunu sergilemeleri öne çıkmaktadır.